Sanal öğelerin gerçek vizyonumuza eklenmesine izin veren teknoloji, Artırılmış Gerçeklik, hayatımızı dönüştürmeye devam ediyor. 

Artırılmış Gerçeklik (AR/Augmented Reality), elektronik aletlerin nesne tanıma özelliği kullanılarak yaratılan bir teknoloji olarak, günümüz gelişmiş görüntüleme-görüntü işleme teknolojilerinde yepyeni bir boyut açıyor. Sistemin ardındaki temel fikir, gerçek dünyayı farklı gözlerle görmemizi sağlayarak deneyimlerimizi zenginleştirmek.

Artırılmış Gerçeklik, beş duyu ile algılanamayan, genellikle elektronik olarak manipüle edilen ve aktarılan bilgi yoluyla, duyusal algımızı zenginleştiriyor. Çevredeki gerçekliğin genişlemesine veya entegrasyonunla, artık dünyaya ‘artırılmış bir gerçeklik’ üzerinden bakabiliyoruz.

Artırılmış Gerçeklik Teknolojisi Nasıl Gelişti?

İlk AR prototipleri, askeri pilotların vizörlerinde hedef ve uçuş koordinatları ile ilgili sanal bilgileri gösterebilen cihazlar için yapılan araştırmalardan doğdu.

Daha sonra uzun yıllar boyunca müşterileri için farklı deneyimler yaratmak amacıyla -sağlık, eğitim, mimari, mühendislik, perakende gibi- çok çeşitli sektörlerde kullanılmaya başlansa da aslında hak ettiği popülariteyi bir mobil oyun olan ve 2016’da yayınlanan ‘Pokémon GO’ ile kazandı ve geniş kitlelere ulaştı. Bu etkileşimli video oyunu, AR'yi kullanarak insanların yakalanmaya ve oynamaya hazır sanal karakterleri gerçek ortamlarda görmelerini sağladı ve 45 milyon aktif günlük kullanıcı ile bir Japon destanına dönüştü. Üstelik daha yayınlandığı ilk ayda en yüksek geliri elde ederek Guinness Dünya Rekoru kırdı.

Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik Arasındaki Fark

Aynı madalyonun iki yüzü olmasına rağmen, Sanal Gerçeklik (VR) teknolojisinden farklı olarak Artırılmış Gerçeklik, gerçek olanı sanal olanla değiştirmek için yapay ortamlar oluşturmaz. AR, mevcut bir ortamın doğrudan görünüşüne yansır ve ona sesler, videolar, grafikler ekler. Kullanıcılar, her aşamada, bilgisayar vizyonuyla desteklenen gerçek dünyada olduğunun farkındadırlar.

“5 Innovative Examples Of Augmented Reality In Action”

Artırılmış Gerçeklik Nasıl Çalışır?

Gerçek dünyayı bir ekran üzerinde sanal dünyalarla birleştirme fikri fütüristik ve heyecan verici! Bu başarıyı geliştirmek için AR'nin kamera, sensörler, bilgisayar görüşü ve ekran gibi birkaç bileşenin yardımına ihtiyacı var, bu nedenle çok farklı disiplinleri bir araya getiren, yaratıcı ve yenilikçi çalışmalar sonucunda teknoloji gelişmeye devam ediyor. Bu sayede, çok geniş bir iş alanı da yaratılmış oluyor.

AR teknolojisi nasıl çalışıyor? Öncelikle, kameralar ve sensörler, AR içeriğinin üzerine yerleştirilmesi gereken ortam hakkında bilgi topluyor. Bir bilgisayar görüş sistemi veya işlem birimi bu bilgiyi yorumluyor ve sanal nesnelerin gerçek dünyadaki bir ortama nasıl entegre edileceğini belirliyor. Neticede ekranda, kullanıcı için yaratılan AR içeriğini yayınlanabiliyor.

Bu bileşenler bugün hemen hepimizin sahip olduğu akıllı telefonlarda bulunan özellikler. Bu da aslında, teknolojinin herkes tarafından erişilebilir ve geliştirilebilir bir teknoloji olmasına alan açıyor.

Ancak, gerçek bir AR deneyimi ses, dokunma ve koku alma gibi diğer duyusal yöntemleri de içeren çok daha geniş bir kullanıcı deneyimi sunuyor! Genellikle bu zenginleştirilmiş ortamı oluşturmak için, AR kulaklıklarla birlikte gelen diğer AR uyumlu aksesuarlar gerekli.

Artırılmış Gerçeklik teknolojisi, aslında birçok teknoloji gibi, gerçeğe dönüşmüş bir bilim kurgu fikridir ve bugün akıllı telefonlar, tabletler ve akıllı gözlükler gibi cihazlar sayesinde gerçeklik algısını değiştirmeye devam ediyor.

Uygulama gelişmeye ve dönüşmeye devam ettikçe, sanal bilgileri günlük hayatımızın içinde kullanma fırsatımız da artıyor. Yeni ve gelişmiş bir dünyaya kapı aralayan bu teknolojiler sayesinde gün geçtikçe hayatımız, daha renkli ve kullanışlı araçlarla kolaylaşıyor.

Şu anda, hem iOS hem de Play Store'da 2.000'den fazla AR uygulaması mevcut ve bu sayı her geçen gün artıyor.